Antakya’da Meze Kültürü ve Paylaşmanın Sofrası: Beyoğlu’nda Antakya İşi Deneyimi
- Antakya İşi Sokak Lezzetleri

- 6 Eki
- 2 dakikada okunur
Her sofra bir hikâye anlatır…
Antakya’da bu hikâye çoğu zaman bir tabak mezeyle başlar, dost sohbetiyle büyür, bir kadeh rakıyla tamamlanır.
Bugün İstanbul’un kalbinde, Beyoğlu’nun ocakbaşı ruhu ile Antakya’nın meze kültürü aynı sofrada buluşuyor.
Antakya İşi Sokak Lezzetleri & Tek Tek Ocakbaşı, tam da bu paylaşma geleneğini yaşatmak için var.

Antakya Mezeleri: Paylaşmanın Lezzet Dili
Antakya mutfağında “meze” yalnızca bir başlangıç değildir; paylaşmanın, birlikte olmanın sembolüdür.
Humus, mütebbel, babagannuş, muhammara, zeytinli zahter salatası, patlıcan yoğurtlama…
Her biri ayrı bir ustalık, ayrı bir hikâye taşır.
Bir Antakyalı için meze, aynı sofrada oturan insanların birbirine sessizce “afiyet olsun” demesidir.
Antakya İşi’nde sunulan mezeler, Humusçu İbrahim Usta’nın yıllara dayanan emeğiyle hazırlanır.
İbrahim Usta, Antakya’da bir tabak humusla başlayan hikâyesini şimdi Beyoğlu’na taşımış durumda.
Onun mezeleri, hem Antakya’nın geleneksel tariflerine sadık kalır hem de modern dokunuşlarla zenginleşir.
Ocakbaşı Kültüründe Meze: Rakının Sessiz Dostu
Bir ocakbaşı düşünün: közde pişen kebaplar, sıcacık lavaş, kadehlerde rakı ve sofrayı tamamlayan mezeler…
İşte burada meze sadece bir tat değil, bir denge unsurudur.
Acının, tuzun, baharatın, sohbetin arasında o dengeyi kurar.
Beyoğlu ocakbaşı kültürünün en güzel yanı, Antakya’nın bu denge anlayışını yaşatmasıdır.
Her tabak, hem midenin hem sohbetin yumuşamasına hizmet eder.
Bu yüzden Antakya İşi’nin masasında meze bitmez; çünkü paylaşım bitmez.

Antakya Mezelerinde Öne Çıkan Tatlar
Humus: Nohut, tahin, limon ve sarımsağın mükemmel dengesi.
Mütebbel: Köz patlıcanın tahinle buluştuğu dumanlı lezzet.
Zeytinli Zahter Salatası: Dağlardan gelen zahterin nar ekşisiyle harmanı.
Muhammara: Ceviz, biber salçası ve zeytinyağının kırmızı büyüsü.
Biber Yoğurtlama: Közlenmiş biberin sarımsakla dostluğu.
Tüm bu tatlar, Antakya İşi’nde aynı anda sunulur; çünkü gerçek meze sofrasında hiçbir tabak yalnız olmaz.
Bir Sofra, Bir Kültür: Beyoğlu’nda Antakya’nın Kalbi
Taksim ocakbaşı kültürü uzun zamandır İstanbul’un yeme içme geleneğinin simgelerinden biri.
Ama bu kez farklı olan şey şu: Antakya’nın o kadim meze ruhu bu sofralara taşınıyor.
Antakya İşi Sokak Lezzetleri’nde herkes aynı sofrada yer bulur; kimisi rakısını yudumlar, kimisi humusu lavaşa sürer.
O an, bir şehir iki mutfak olur: İstanbul ve Antakya.
Antakya mezesi nedir?
Antakya mezesi, zeytinyağı ve tahin temelli, doğal malzemelerle yapılan paylaşım kültürünün bir parçasıdır.
Beyoğlu’nda en iyi meze nerede yenir?
Antakya İşi Sokak Lezzetleri & Tek Tek Ocakbaşı, Antakya’nın orijinal meze reçetelerini birebir uygular.
Mezeler rakıyla mı yenir?
Evet, ama illa rakı şart değildir. Mezeler, sohbetin ve paylaşımın olduğu her sofrada başroldedir.




Yorumlar