Beyoğlu Tarihi Balık Pazarı’nda ocak ateşinin kokusu yükseldiğinde, işin rengi değişir. Çünkü burada yemek sadece tabakta biten bir şey değil; ateşin başında başlayan, meze masasında açılan ve sohbetle tamamlanan bir deneyimdir. Antakya İşi Sokak Lezzetleri’nde ciğer kebabı da tam bu deneyimin merkezine yerleşir. “Antakya ciğeri” dediğimizde akla gelen o yumuşak doku, doğru baharat dengesi ve hızlı ama kontrollü pişirme ritüeli, burada gerçek formuna en yakın hâliyle sunulur.

İstanbul En İyi Kebapçı arayışı  çoğu zaman basit bir “nerede yesek?” sorusuyla başlar ama arkasında çok daha derin bir ihtiyaç vardır: iyi pişmiş et, güven veren hijyen, karakterli mezeler ve akşamı anlamlı kılan bir atmosfer. İstanbul gibi yüzlerce kebapçının olduğu bir şehirde “en iyi”yi ararken yalnızca porsiyon büyüklüğüne ya da fiyatlara bakmak yeterli değildir. Ateşle etin buluştuğu nokta, kullanılan malzemenin kalitesi, servis akışı ve mekânın ruhu bu kararı belirler.

Beyoğlu’nun enerjisi, Tarihi Balık Pazarı’nın kokusu ve sesleri, akşamüstü kalabalığının ritmi… Bu atmosferin tam kalbinde, Antakya meze kültürünü tek tek ocakbaşı düzeniyle birleştiren bir adres var: Antakya İşi Sokak Lezzetleri. Burada “ocakbaşı kebap” yalnızca bir yemek türü değil; ateşin çevresinde kurulan, sohbeti yavaşlatan ve sofrayı hikâyeye dönüştüren bir deneyimdir. Bu yazı, Antakya İşi’nin neden Beyoğlu’nda gerçek bir ocakbaşı kebap deneyiminin karşılığı olduğunu,

Beyoğlu, İstanbul’un yeme-içme kültüründe hem sokak enerjisi hem de tarihsel birikimiyle öne çıkan bir bölgedir. Özellikle meze ve ocakbaşı geleneği, burada yalnızca yemek değil; sohbet, paylaşım ve vakit geçirme kültürü anlamına gelir. Bu gelenek içinde Antakya mutfağı ayrı bir yere sahiptir. Çünkü Antakya’nın meze ve ocak ateşi geleneği, sabır ve malzeme özeni üzerine kuruludur. Bu yazı, Tarihi Balık Pazarı’nda  yer alan Antakya İşi Sokak Lezzetleri & Tek Tek Ocakbaşı  odağ